Домой>Как звучат слова на турецком языке>Страница 20

Произношение Слов на Турецком Языке. Страница 20

doruğa ulaşmak
doruk
doruk noktası
döş
dosdoğru
döşeme
döşeme tahtası
döşemek
dost ülkeler
dostluk
dosya
dosya dolabı
döviz değişimi
döviz hesabı
döviz kredisi
döviz kuru
dövme
dövmeci
dövmek
dövülmüş
dövüş sanatları
doyma
doymak bilmez iştah
doymuş
doyumsuz
doyumsuz açlık
doyurucu
doz
dozaj
draje
dram
Dram Tiyatrosu
dramatik
dramatik değişim
dramatizasyon
dramatize etmek
dramaturji
drenaj
DSÖ
dua
dua etmek
duacı
dualite
dublajlı çeviri
Dublin
dublör
dudak
düello
düellocu
düet
düğme
düğmelerini açmak
düğüm
düğün
düğün çiçeği
Düğün elbisesi
dük
dükkandayım
dul
dulavratotu
Dulum
duman bulutu
duman jeneratörü
dumanlamak
dumanlı
dumanlı gri
dümdüz
Dün
dünden önceki gün
dünya
Dünya çapında
dünya dışı
dünya dışı yaşam formları
Dünya Ekonomisi
Dünya gezegeni
dünya hakimiyeti
Dünya haritası
Dünya Mirası
dünya Okyanusu
Dünya pazarı
Dünya rekoru
dünya şöhreti
dünya tanıma
Dünya Tarihi
Dünyalı
dünyaya getirmek
dünyayı ele geçirmek
dünyayı turlamak
dünyevi
duodenum
dur
Duraklat
dürbün
durdurma
durdurmak yasak
durdurulamaz
durgun su
durgunluk
durmadan
durmak
durmaksızın
dürtmek
dürtü
dürtüsel
durulama
durulmak
durum
dürüm
durum makinesi
duruş
duruşma
dürüst
dürüst adam
dürüstlük
duş
duş almak
duş jeli
duş kabini
Duşanbe
düşes
düşman
düşman kampı
düşman olmak
düşmanca
düşmanın moralinin bozulması
düşmanlık
düşmanlıklar
düşmek
düşmüş
düşük
düşük bel
düşük fiyat
düşük gelgit
Düşük kalorili
düşük seviye
düşünce
düşünce kuruluşu
Düşünceleri ifade etmek
düşünceli
düşüncelilik
düşüncesiz
düşüncesiz hareket
düşüncesizce
düşündüm
düşünen
düşünme
düşünmeden para harcamak
düşünmek
düşünmem lazım
düşünülemez
düşürmek
düşürüldü
dut
duvak
duvar
duvar kağıdı
duvar ör
Duvar saati
duvarcı
duvarcılık
Duyamamak
duyarlı
duyarlılık
duyarsız
duygu
duyguları ifade etmek
Duygularına Kapılmak
duygusal
duygusal olarak
duygusallık
duygusuz
duygusuzluk
duymak
duyulamaz
duyulmak
Duyulmamış
duyulmamış cüretkarlık
duyulmamış küstahlık
duyulmuş
duyurmak
duyuru
düz
düz ayak
düz bir şekilde
düz jilet
düz saçlı
düzeltici
düzeltilemez
düzeltme
düzeltmek
düzen
düzenbaz
düzene sokmak
düzenleme
düzenlemek
düzenlemeler
düzenlenmiş
düzenli
düzenli olarak
düzenlilik